Remax Pasha | Gayrimenkulde Ege'nin Gücü
Gayrimenkul Bülteni 5. Bölüm: Ofis Dizaynı ve Mimarisi

Gayrimenkul Bülteni 5. Bölüm: Ofis Dizaynı ve Mimarisi


Ece: Remax Pasha Gayrimenkul Bülteni'ne hoş geldiniz. Bir bölümle daha karşınızdayız ve bugünkü konuğumuz ofis brokerımız Ebru Geç. Hoş geldiniz Ebru Hanım nasılsınız?

Ebru: Hoş bulduk. Teşekkür ederim. Iyiyim. Siz nasılsınız? Iyisiniz.

Ece: Bizler de iyiyiz. Ebru Hanım sizi biraz daha yakından tanımak istiyoruz,

Bildiğimiz kadarıyla asıl mesleğiniz mimarlık ve gayrimenkul sektörüyle tanışmanız nasıl gerçekleşti? Bunu bir de sizden dinlemek isteriz.

Ebru: Tabii, gayrimenkul sektörüyle tanışmam aslında daha önce emlak sektörüyle ilgili hiçbir yoktu diyebilirim. Remax'ı da isim olarak biliyordum, duyuyordum fakat yani bu hani gayrimenkulle ilgili hiçbir fikrim olmadığı için meslek anlamında da hiç düşünmediğim için aslında bunu, bu biraz zor bir süreçti. Remax'la tanıştım. Sektörde lider bir marka olduğunu biliyordum. Fakat tabii mimarlık okumuşsunuz yıllarca, hakikaten zorlu bir öğrenim sürecinden sonra artık ne oluyorsunuz? Böyle bomba gibi artık piyasaya çıkıyorsunuz. “E ben mimarım” ve bu işi en güzel en güzeli en ne bileyim yani böyle bir hedefle, şeyle çıkıyorsunuz ortaya ama tabii belli bir süre yaptım. Mesleğimi icra ettim fakat hem de uygulama alanında, şantiyeci olarak devam ettim. Ve çok seviyordum. Hakikaten mimarlığı hala çok mesleğimi çok seviyorum ama tabii gayrimenkul şartlar eşimden dolayı da Yusuf'dan dolayı da bu sektöre adım attık.  Kuşadası Remax ofisinin franchiseını aldık. On dokuz senedir de buradayız. Kuşadası'ndayız. Remax'la yolumuza devam ediyoruz. Gayet keyifliyim, mutluyum ama tabii bu süreç bu kadar böyle keyifli olmadı ilk hani emlak sektörüne atılmam çünkü işte dediğim gibi başta da o ideallerle yola çıkıyorsunuz ve zorlu bir öğrenim sürecinden sonra diyorsunuz ki hani ya Emlakçı mı olacağım ya öyle dedim. Nasıl gerçekleşti? Evet. Emlakçı epey zorlandım bu konuda. Gerçekten öyle dedim yani hani emlakçı mı olacağım? Nasıl yani? diyip birden böyle buz gibi soğudum ondan. Ama tabii Remax'la tanıştıktan sonra hakikaten bu işi layığıyla yapabileceğime inandım ve ondan sonra da yolumuza devam ettik.

Ece: İyi ki de böyle olmuş diyelim çünkü emlak ofisi deyince insanların aklına gelen böyle genelde küçük bir ofis, bir bilgisayar bir kupa öyle bir şey canlanıyor. Ama ofisimizin mimarisi de size ait ve bunu tasarlarken nelere dikkat ettiniz? Çok güzel bir ofis çünkü her odasında, her toplantı odasında ayrı bir enerji var. Bunu merak ediyoruz.

Ebru: Teşekkürler

Ebru: İlk ofisimiz 2003 yılında bu sektöre girdiğimizde ilk ofisimiz farklı bir yerdeydi. Daha küçük bir ofisti. Tabii sayımız çok daha yeni başlamışız yani bir 4-5 danışman birlikte yola çıkmıştık zaten arkadaş olarak. Daha sonra yani oradaki ofisi de düzenlerken aydınlık, ferah, müşterilerimiz, danışanlarımız geldiğinde rahat ettirebileceğimiz mekanlar yaratmaya çalıştım. Doğru renkleri kullanarak, doğru mobilyaları seçerek daha sonrasında da şimdi bulunduğumuz yerdeki ofise yaklaşık dört sene oldu buraya taşınalı. Çünkü sayımız çok arttı ve üç katlı bir yerdeyiz şu an. Hatta biz burayı ilk buraya geçtiğimizde taşındığımızda dediler ki siz delisiniz. Yani hani emlak dediğin gibi biraz önce hani bir masa, bir sandalye, bir bilgisayar kafalarında olduğu için 1500 metrekarelik bir alandayız şu an. Bir ofisteyiz. Siz delisiniz neden? Türkiye çapında hakikaten Remax ofisleri içinde de sayılı ofislerden büyüklük olarak. O yüzden şey yaptılar; Biraz böyle nasıl dolduracaksınız burayı? Nasıl olacak? Falan. Ama hakikaten şu an yetmiyor. Alanlarımızın yetersiz olduğu, danışmanlarımızın çalışma alanları bazen hani böyle yeri geliyor üst kattaki odaları da kullanabiliyorlar. O anlamda geniş alan her zaman güzel. Bir de işte tabii burada hem danışmanlarımız rahat ettirmek amaç çünkü uzun zamanları burada geçiyor. Gün içinde burada oluyorlar. Tabii sahaya çıkıyorlar. Müşterilerle görüşmeleri oluyor ama onun dışında bu da rahat edecekleri, keyif alacakları oturup böyle çaylarını, kahvelerini içerde ve dış mekanda da alanlar yaratmaya çalıştım. Arkadaşlarıyla hani sohbet edebilecekleri, birbiriyle bilgi paylaşım yapabilecekleri alanlar anlamında daha böyle keyifli olmalı olmalarını istedim. Çünkü onların keyifli olması işlerine de yansıyacak, dolayısıyla. Her zaman amacımız hedefimiz şey oldu yani danışmanlarımıza ve müşterilerimize, danışanlarımıza en iyi kalitede, en doğru şekilde hizmet vermek oldu. O yüzden hani ofis dizaynında da dekorasyonunda da birçok kaynaktan da faydalandım görsel olarak, renk olsun, mobilyalar olsun mesela özel danışmanlarımız için özel kullanabilecekleri hani toplu masalardan şeye geçtik tek masalara geçtik kendilerine ait bir takım dosyalarıdır, bilgisayarlarıdır onlara böyle hani organize edebilecekleri alanlar yarattık. Yani bunlara dikkat ettik ama şu an gayet keyifliler. Onlardan da çünkü geri bildirimleri alıyorum. Yoksa içim rahat etmiyor. Onları böyle kesinlikle hani keyifli görmek istiyorum…